Dijital Finansal Raporlama ve Yeşil Denetim Kanunu: 2026’da Şirketleri Neler Bekliyor?
Türkiye 2026 yılına, işletme dünyasını kökten değiştirecek yeni bir finansal döneme giriş yapıyor.
Ekonomide dijital dönüşümün ve sürdürülebilirliğin artık bir “tercih” değil, zorunluluk haline geldiği bu süreçte, Dijital Finansal Raporlama ve Yeşil Denetim Kanunu şirketlerin çalışma biçimini baştan tanımlıyor.
🚀 Yeni Nesil Ticaret Dönemi BaşlıyoR
1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek bu düzenleme, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde tüm sermaye şirketlerini ilgilendiriyor.
Amaç, finansal verilerin dijital ortamda, şeffaf, sürdürülebilir ve uluslararası standartlara uygun biçimde raporlanmasını sağlamak.
Artık finansal raporlar sadece rakamlardan ibaret değil — çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) etkileriyle birlikte bütüncül olarak değerlendirilecek.
💻 Dijital Finansal Raporlama Zorunluluğu
Tüm şirketler, finansal tablolarını ve defterlerini Dijital Türkiye Finansal Raporlama Sistemi (DTFRS) üzerinden düzenlemek zorunda olacak.
Kağıt ortamındaki defter ve bilanço dönemi resmen sona eriyor.
Bu dönüşümle birlikte:
🔹 Mali veriler anlık olarak denetlenebilir hale gelecek.
🔹 Muhasebe süreçleri hızlanacak ve hata oranları azalacak.
🔹 Dijital kayıt dışılık neredeyse sıfırlanacak.
Sisteme uyum sağlamayan işletmeler için, yıllık cirosunun %2’sine kadar idari para cezası uygulanabilecek.
🌿 Yeşil Denetim ve Sürdürülebilirlik Puanı
Yeni kanunun en dikkat çekici yönü, her şirketin finansal raporlarıyla birlikte “Sürdürülebilirlik Etki Raporu” sunmak zorunda olması.
Bu rapor; enerji kullanımı, karbon salınımı, atık yönetimi, sosyal etki ve tedarik zinciri şeffaflığını ölçen kriterleri içeriyor.
Her işletme, bu verilere göre 0–100 arası “Yeşil Uyum Puanı (YUP)” alacak.
YUP değeri 40’ın altında kalan şirketler:
🚫 Kamu ihalelerine katılamayacak.
🚫 Vergi teşviklerinden yararlanamayacak.
Bu düzenleme, çevre dostu uygulamaları teşvik ederken, yüksek karbon ayak izine sahip işletmeler üzerinde doğal bir dönüşüm baskısı yaratıyor.
🔒 Dijital Denetim ve Veri Güvenliği
Tüm denetim süreçleri artık blokzincir tabanlı kayıt sistemleri üzerinden yürütülecek.
Bu sayede her işlem şeffaf, izlenebilir ve geriye dönük olarak değiştirilemez hale geliyor.
Bağımsız denetçiler, raporlarını yalnızca dijital imza ile onaylayacak ve veriler en az 10 yıl süreyle güvenli dijital arşivlerde saklanacak.
Veri güvenliğini ihlal eden yöneticiler için kişisel sorumluluk hükümleri devreye giriyor yani artık “ben bilmiyordum” dönemi bitiyor.
🌍 Türkiye’nin Yeşil ve Dijital Vizyonu
Dijital Finansal Raporlama ve Yeşil Denetim Kanunu, Türkiye’nin AB Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması ve dijital ekonomi hedefleri ile tam uyumlu.
Amaç, sadece finansal istikrarı değil; aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği, kurumsal şeffaflığı ve yatırımcı güvenini artırmak.
Bu yeni dönemle birlikte, şirketler artık sadece “ne kadar kazandık” değil, “nasıl kazandık ve doğaya ne kadar etkide bulunduk” sorusuna da cevap verecek.
🏁 Sonuç: Geleceğe Hazır Şirketler Kazanacak
2026, dijital muhasebe ve yeşil finans çağının başlangıcı olacak.
Bu dönüşüme hızlı uyum sağlayan işletmeler, yalnızca yasal yükümlülüklerini yerine getirmekle kalmayacak, aynı zamanda rekabet avantajı elde edecek.
Finansal başarı artık sürdürülebilirlikten ayrı düşünülemeyecek.
Yeni nesil denetim anlayışı, şeffaflığı bir zorunluluk değil, bir kurumsal değer haline getirecek.


0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa